19 Ocak 2012 Perşembe

Masal'sız Roma..

Gerçekten zormuş Masal'sız olmak.. ama gezmek, içmek, sorumsuzluk gerçekten çok iyi geldi diyebilirim..


Çok uzun zaman olmuştu bu kadar sorumsuz olmayalı.. Sorumluluk elbette Masal bu hayatta.. Herşey ona göre yaşanıyor aslında, her ne kadar onun etrafında dönmeyecek dünya o bana ayak uyduracak dese de insan yine de uyku saati, mama saati, aman üşüdü mü? acıktı mı? sıkıldı mı? derken onun etradında dönüyor gerçekten.. ve çocuğu insanın dünyasının merkezi oluyor hiç anlamadan..





Roma'da 5 gün.. gerçekten çoook güzeldi.. Hem eğlenceli, hem rahatlatıcıydı.. Hergün o kadar yürümemize rağmen yorgunluk gerçekten olmadı.. Yani tabii ki akşamları otele dönünce ah bacaklarım ah belim dedik ama yine de geçti gitti..
Daha önce Hande'yle gittiğimizde Aşk Çeşme'sine para atmıştım ve tekrar buraya gelmeyi başardım.. Bu sefer yine attım ve inşallah yine geleceğim :)





 Alışveriş.. gerçekten sokaklarda bir alışveriş çılgınlığı vardı ve biz de bu çılgınlığa biraz da olsa katıldık ve kalabalıkta kendimizi kaybettik.. Tabii ki öncelik Masal'ımın cicilerine :) en güzelleri ona, nedense ona harcadıklarımı hiiiç düşünmüyorum ay keşke almasaydım demedim veya uff cok daha pahalıymış hiç hiç demedim.. güzel kızım için ennnnn güzelleri :)
zaman su gibi geçti aslından dolu dolu.. ama işte hep aklımda Masal vardı, tamam endişe etmedim onun için çünkü emin ellerde elbette ama işte insan çook özlüyor :)

Roma'da Dila sayesinde gidilecek eeen güzel restaurantlara gidip harika yemekler yedik ve enn güzel şarapları içtik..
gerçekten herşey harikaydı, iyi çalışılmış güzel organize olunmuş rezervasyonlar eksiksiz yapılmıştı. Tabii ki şanssız olduğumuz bazı olaylar da oldu, bir akşam aç kalmışlığımız var.. dünyada dışı en çok yanmış ama içi kanlı olup da tam manasıyla kayış gibi bir et önümüze gelmedi değil, hayır yani hamur değil de bir akşam da et salata yiyelim dedik salata ekmeğe tav olduk :)
ama yandaki resimde nefis Akdeniz mutfağı yedik..Karidesim gerçekten harikaydı..





 Hee tabii bir de akşamüstü şampanyalarımız vardı ki paha biçilmez denebilir..Şampanya daha doğduru köpüklü şarpalarımız içtiğimiz ve ayrıldığımızda buluşma noktamız olan Cafe aynı zamanda sabahları da gözünü bizimle açıyordu, nefis Milano Salamlı sandviçlerimizi yiyip Latte'mizi içip güne enerjik başlıyorduk..

 İçkiye doyduk diyebilirim en azından bir süreliğine canımın şarap istemesi geçmiş olabilir belki :) bu tatil için benimle olan herkese teşekkür ediyorum..
hee Pegasus'a da teşekkür etmem lazım çünkü dönüş uçağımızın adı Masal'dı.. beni Masal İstanbul'a getirdi..

14 Ocak 2012 Cumartesi

Masal'ımın kokusunu da bavuluma koydum..

Tatile gidiyorum ama ilk defa içim buruk çünkü Masal'ımı götüremiyorum..
İlk defa Masal'ım olmadan 5 gün geçireceğim, bu beni kesinlikle tedirgin etmiyor ama içim buruluyor ne yazık ki..
ne büyük sevgiymiş evlat sevgisi.. " evlat sevgisi" dünyanın en büyük sevgisiymiş gerçekten.. insanın canından daha büyük bir sevgi, gerçekten bir anne meleği için herşeyi yapar ben bunu anladım.. bir canlıya bakıp içimin titreyeceğini hiç düşünmezdim ama oluyormuş işte böyle bir sevgi varmış ve Allaha şükür bunu tattım..
hayattaki en büyük aşkım, varlığımın nedeni minik meleğim iyi ki var..

Masal'ımın kokusunu da bavuluma koydum ama o benim kalp bavulum hep hep hep yanımda olan bavulum, nerede olsam da içinde Masal'ımın kokusu, sevgisi olan bavulum..

Seni çok özleyeceğim bebeğim..

10 Ocak 2012 Salı

Masal hayatı keşfetmeye başladı..

21.12.2011 Masal Hanım sonunda dünyasını genişletmeye ve etrafı keşfetmeye karar verdi. o da haklı otura otura nereye kadar.. haydi emekleyelim artık.. bacaklar ve kollar arasında pek bi senkranizasyon yok henüz. popo fazla sallanırken eller yere her vuruşta şaşrdığından olsa gerek denge kalmıyor pek ama halinden memnun..

Buna şaşırırken tam bir hafta sonra 28.12.2011 ve Masal Hanım ilk dişini patlatmayı başardı.. herşey bu kadar hızlı mı diye düşünmeye başladım ister istemez. Hamile iken geçmek bilmeyen 9 ay şimdi su gibi geçiyor ve Meleğimiz hızla büyüyor.. neyseki herşeyini yakalıyoruz ve kendimizle gurur duyuyoruz.. Ben de babası da..


Dün akşam bir arkadaşımız bizde kaldı..Merve.. Sabah uyandığında Masal'ı görünce.."Nasıl bir bebek güne bu kadar mutlu başlayabilir" dedi.. evet ya bizim kızımız mutlu bebek dedim yine kendi kendime..


 o kadar mutlu ki etrafına da aynı enerjiyi verebiliyor ve sadece bir bebek olduğu için değil veya bizim bebeğimiz olduğu için değil herkesin Masal'ı gördüğünde yüzünün gülmesinin nedeni.. bunun tek nedeni Masal'ın bize, tüm ailemize,arkadaşlarımıza verdiği pozitif enerji.. gerçekten enerjiler varmış bu dünyada..
Masal'a her baktığımda onunla gurur duyuyorum.. Dünya güzeli bir kızımız var diyorum hem içi hem dışı güzel benim prensesimin.. Geçen gün acaba hayatım boyunca Masal'a baktığımda böyle hayranlık duyucam mı dedim kendi kendime.. evet ya ben kızıma hayranım.. İnsan kızına hayran olur mu bilmiyorum ama ben kızıma hayranım.. o benim bu hayattaki gerçekten en büyük başarım, hayatın bana verdiği en büyük hediye..
anne olmak harika bir duyguymuş..bana bu duyguyu yaşattığı için Babasına ve güzel kızma sonsuz teşekkürler..









Anne olmak;
Sevdalanmak hiç sebepsiz.
En güzeli görmek gözlerinde,
Ağlarken seninle ağlamak,
Senden de fazla…

Güldüğünde cennete döner dünyası,
Dünyayı serer ayaklarının altına.
Cennet kendi ayakları altında olsa da…

Dudaklarından dökülen bir “anne” sözü,
Duyduğu anda, görmez dünyayı gözü…
“Yavrum” derken, bal akar dilinden,
Ne yaparsan yap çıkmazsın hiç yüreğinden…

İster en iyiyi, en güzeli;
“Şahindir” gözünde “kuzgun” da olsa bebeği.
Kırılsa da darılmaz;
Çarpar hep yavrusu için yüreği…

Boşa dememişler: “ kalbini söksen de
Ayağın takılsa taşa ah yavrum!
Diye inler ana yüreği”…

Bütün anneler
Teşekkür borçludur evlâtlarına.
Çünkü;
Onlar yapmıştır “kadın”ı “ANA”…

9 Ocak 2012 Pazartesi

Masal'la ilk aylar..

ilk şok ve ilk korku.. bebeğimiz sarılık olmuş..o daha çok küçük diye ağlamalarımı bir kenara bırakırsak kolay geçirdik bu dönemi diyebilirim aslında :)



aslında çoğu bebeğe bu oluyormuş ama ben nerden bileceğim ki bunu?? sanıyorum ki herşey beni buluyor.. sonradan arkadaşlarımıza da oldu ve beni görsen sanki hastane kantininde ağlayan ben değildim.. soğukkanlı, normal karşılayan bir anne olmuşum da haberim yok..

meleğimiz portakal bebek olmuştu..
ama yine de bizi üzmedi..
mamaya başladık.. çünkü iyi beslenemiyormuş minik..ilk başta çok üzüldüm ama sonradan rahat gelmedi desem yalan olur.. neyse ki etrafımızda çok fazla mama ile büyüyen bebek vardı ve hepsi çoook sağlıklıydı.. hem bi tek ben miyim canım mama veren :) doğru mamayı bulana kadar biraz zorlandık çünkü Masal mama yedikten veya emdikten sonra kusuyordu.. doktorumuzla doğru mamayı bulunca bunun da üstesinden geldik ve kusmalardan kurtulduk..

şimdi anlıyorum mesela neden insanlar ikinci çocuklarında daha rahat oluyorlar, çünkü ilkinde hiç birşeye alışık olmayan, herşeyden korkan anne ikinci de deneyim kazanıyor.. o yuzden arkadaşlar arası yardımlaşma harika birşeymiş.. ne mutlu bize:)
ama herşeye rağmen aslında cesurduk.. hem babası hem de ben :) 01.05.2011 ve biz 10 günlük bebeğimizle Ege'nin 2 yaş doğumgününe Dalyan Kulübe gittik.. Bebeğimizle ilk dışarı çıkışımız.. 
Masal o kadar usluydu ki, bunu ilk defa o gün anladık aslında.. tabii önceden de söylediğim kocaman bir ailemiz var ve biz rahat olsak da onlar pek rahat değillermiş aslında.. bizim dışarda olduğumuzu duyunca biraz panik olmadılar desem yalan olur.. endişe tavanda :) olsun biz mutluyuz..


günler akıp geçti.. anne kız beraber Bodrum'a gittik, hatta her ay bir hafta İstanbul'a bile döndük.. Babamız cok ayrı kalmasın..burnunda tütmesin diye.. Bodrum maceralarımız daha da hareketliydi aslında.. Masal Hanım heryerde.. Bodrum merkezde .. Türkbükünde.. gündoğan'da.. Sarnıç'ta..
Hayat nerde Masal orada.. .

babası da geldi elbet.. kalabilir mi ayrı meleğinden.. her geldiğinde daha da büyümüş gördü.. gurur duydu..
artık Masal 3 ayını doldurmuştu ve denizle tanışma zamanı geldi aslında hep istedik ama işte o kadar da cesur değilmişiz.. Babası geldi o hafta ve işte Masal artık denizle de tanıştı.. korkmadı kızımız.. bana soğuk gelen deniz ona nasılsa soğuk gelmedi.. aferim miniğime ..
dedim ya hani Masal heryerde diye.. aslında ne kadar şanslı olduğumuz bu tek cümle bile anlatıyor.. Masal'la yaşam harika.. Masal heryerde uyuyor, heryerde mutlu ve uyumlu.. hiç üzmedi bizi, hiç zorlamadı miniğim.. Melek diyorum boşuna değil ya..



ilk bayram.. sabah dedesi ve anneannesinin elini öptü ve düştük yollara.. üzerinde babaannesinin aldığı bayramlığı büyükannesinin ve büyükdedesinin evine doğru yola çıktık.. herkesin elini öptü ve tabii ki bayramlık ilk paralarını topladı.. bayramlıklarını emzik kutusuna koydum ve saklıyorum..





Koca bir yazı bitirdik.. Artık İstanbul'a kesin dönüş zamanı geldi.. işe başlamam lazım artık.. ne kadar çalışmama hayatı zor gelmiş olsa da bir taraftan Masal'ımla hayat bana harika gelmişti ama yapacak birşey yok.. 7 Eylül..sabah 09.00 Masal'ımı ilk defa evde bıraktım ve işe geldim.. artık hergün işe geleceğim ve bu çook zormuş.. Aslında İstanbul'a geldiğimiz her hafta işe geldim ama ne bileyim işte bu tam dönüş beni etkiledi birden nedense..içimde sanki bişeyleri kaçıracakmışım korkusu var.. sanki ilk emeklediğini ben göremeyeceğim, peki ya ilk dişi ya ilk ben görmezsem.. ama korkular yersizmiş..anlatıcam :)
Masal ve dünyası çok hareketli ve çok renkli.. Masal mutlu bebek ve dünyası hep cıvıl cıvıl..

6 Ocak 2012 Cuma

hoşgeldin meleğimiz..

                       Yaşasın hamileyim.. ailemiz büyüyor ve minik bir kızımız olacak.. korku ama yanında kocaman bir mutluluk var içimde.. düşündükçe aklım almaz hale geliyor.. içimde bizim bir parçamız büyüyor ve yakında onu kucağımıza alabileceğiz..heycan..

                        21.04.2011 işte o gün geldi.. hastane bu kadar kalabalık görmemiştir ömrü hayatında..Okan o kadar özendi ki güzel kızının odası için.. asla eksik yok.. herşey tamam hatta fazla bile.. herkes hazır, hekes süslenmiş..

Sabahın 08.00'i ve herkes hazır sadece seni görebilmek için.. heycan artık dorukta.. sağlıkla gelecek mi? kime benziyor? acaba orası nasıl, burası nasıl? ve işte o an babası ve ben küçük mucizemizi görüyoruz..08.51..harika kızımız dünyaya geldi.. Masal ve dünyası artık dönmeye başlıyor..
bize hayatımızın en büyük mutluluğu veriyor daha doğduğu ilk saniye.. kokusu..hala burnumda..peki parmağımı tutuşu.. sanki merhaba anne, merhaba baba der gibi..
kocaman bir ailesi var meleğimizin.. bu kalabalık ve gelemeyen diğerleri.. kocaman bir aileye geldin bebeğim..


 O kadar güzelsin ki.. o kadar minik ve masumsun.. sen ışıksın..sen hayatsın..
 Hoşgeldin meleğim..hayatımıza hoşgeldin.. sana en güzel dünyayı sunmaya çalışacağımıza söz veriyoruz....

masal ve dünyası..

mutlu dünyaya hosgeldiniz...