10 Ocak 2012 Salı

Masal hayatı keşfetmeye başladı..

21.12.2011 Masal Hanım sonunda dünyasını genişletmeye ve etrafı keşfetmeye karar verdi. o da haklı otura otura nereye kadar.. haydi emekleyelim artık.. bacaklar ve kollar arasında pek bi senkranizasyon yok henüz. popo fazla sallanırken eller yere her vuruşta şaşrdığından olsa gerek denge kalmıyor pek ama halinden memnun..

Buna şaşırırken tam bir hafta sonra 28.12.2011 ve Masal Hanım ilk dişini patlatmayı başardı.. herşey bu kadar hızlı mı diye düşünmeye başladım ister istemez. Hamile iken geçmek bilmeyen 9 ay şimdi su gibi geçiyor ve Meleğimiz hızla büyüyor.. neyseki herşeyini yakalıyoruz ve kendimizle gurur duyuyoruz.. Ben de babası da..


Dün akşam bir arkadaşımız bizde kaldı..Merve.. Sabah uyandığında Masal'ı görünce.."Nasıl bir bebek güne bu kadar mutlu başlayabilir" dedi.. evet ya bizim kızımız mutlu bebek dedim yine kendi kendime..


 o kadar mutlu ki etrafına da aynı enerjiyi verebiliyor ve sadece bir bebek olduğu için değil veya bizim bebeğimiz olduğu için değil herkesin Masal'ı gördüğünde yüzünün gülmesinin nedeni.. bunun tek nedeni Masal'ın bize, tüm ailemize,arkadaşlarımıza verdiği pozitif enerji.. gerçekten enerjiler varmış bu dünyada..
Masal'a her baktığımda onunla gurur duyuyorum.. Dünya güzeli bir kızımız var diyorum hem içi hem dışı güzel benim prensesimin.. Geçen gün acaba hayatım boyunca Masal'a baktığımda böyle hayranlık duyucam mı dedim kendi kendime.. evet ya ben kızıma hayranım.. İnsan kızına hayran olur mu bilmiyorum ama ben kızıma hayranım.. o benim bu hayattaki gerçekten en büyük başarım, hayatın bana verdiği en büyük hediye..
anne olmak harika bir duyguymuş..bana bu duyguyu yaşattığı için Babasına ve güzel kızma sonsuz teşekkürler..









Anne olmak;
Sevdalanmak hiç sebepsiz.
En güzeli görmek gözlerinde,
Ağlarken seninle ağlamak,
Senden de fazla…

Güldüğünde cennete döner dünyası,
Dünyayı serer ayaklarının altına.
Cennet kendi ayakları altında olsa da…

Dudaklarından dökülen bir “anne” sözü,
Duyduğu anda, görmez dünyayı gözü…
“Yavrum” derken, bal akar dilinden,
Ne yaparsan yap çıkmazsın hiç yüreğinden…

İster en iyiyi, en güzeli;
“Şahindir” gözünde “kuzgun” da olsa bebeği.
Kırılsa da darılmaz;
Çarpar hep yavrusu için yüreği…

Boşa dememişler: “ kalbini söksen de
Ayağın takılsa taşa ah yavrum!
Diye inler ana yüreği”…

Bütün anneler
Teşekkür borçludur evlâtlarına.
Çünkü;
Onlar yapmıştır “kadın”ı “ANA”…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder